Aba |
Ana, Anne |
Abdesthane |
Tuvalet |
Abrul, Abrel |
Nisan Ayı |
Abu |
Bu |
Acuh |
Azıcık |
Acumuh |
Tatlı ve Acı Arası, Ne acı ne de tatlı |
Acur |
Kavun Çeşidi |
Adak |
Ayak, Çocuklar için söylenir |
Adaş |
Aynı isime sahip iki kişi |
Ağa |
Baba, dede, ata |
Ağartu, Ağartı |
İnek, Koyun gibi hayvanların sütünden elde
edilen yağ, peynir, yoğurt |
Ağasi |
Dostum |
Ağınak |
Kanatlı Hayvanların Eşindikleri yer |
Ağmak |
Dengesinden ağır |
Ağnamak |
Eşinmek |
Ağu |
Zehir |
Ağulamak |
Zehirlemek |
Ağulanma |
Zehirlenmek |
Ağuz |
İneğin Yavrudan sonraki ilk sütü |
Ahbun |
Hayvan Gübresi |
Ahırı |
Sonuçta, sonunda |
Ahur |
Hayvan Barınağı, Ahır |
Ak iç |
Acıbademin tatlandırılması sonrasındaki badem |
Alacakarga |
Saksağan kuşu |
Alaf |
Otlardan hazırlanan hayvan yemi, Ot, Saman |
Alıcı |
Atmaca Kuşu |
Alıştırmak |
Ateşi tutuşturmak |
Alicikli, Ulucikli |
Çok renkli |
Allalem |
Galiba, Herhalde |
Allasan |
Allahını seversen anlamında yalvarma nidası |
Alma |
Elma |
Aluç |
Alıç |
Amasya |
Bir üzüm çeşidi |
Annaç |
Tam karşısı |
Anuh |
Kekiğin oynası, kekiğe benzer bitki |
Arağa |
Ev yapımında duvar arasına atılan ağaç |
Aru |
Arı |
Arustag |
Damlı evlerde ağaçlı tavan, tavan |
Aşu |
Çamurlu su |
Atlet |
Fanila |
Avara |
Boş, avare |
Avara |
Kasım Ayı |
Ayak Yolu |
Tuvalet |
Ayakça |
Basamak, Merdiven |
Ayam |
Hava (ayam nasıl) |
Ayvan |
Evin en güzel yeri |
Badılcan |
Patlıcan |
Baggır |
Bakırdan yapılma bakraç, Bir çeşit su kovası |
Bağ |
Büyük demet, otlar için |
Bahça |
Bahçe |
Balik |
Sevgi sözü, Çocuklar için |
Barabar |
Birlikte |
Barış |
Kazanın büyüğü |
Bars |
Arı oğulu |
Bastığ, bastık |
Dut veya üzüm pestili |
Baş göz etmek |
Evlendirmek |
Bazlama |
Mayasız ekmek |
Becit |
Önemli, Öncelikli |
Belbağı |
Yumuşak ince kuşak |
Belük |
Belik, Saç beliği |
Besleme |
Evlatlık |
Bet |
Kötü |
Beye |
Vücuttaki iz, ben |
Bıbılik, Bubilik |
Gülün goncası, taze gelin |
Bıcırik |
Tezcanlı |
Bıcik |
Bir çeşit kızartma börek |
Bıççik |
Bir şeyin ucu, köşesi |
Bıldır |
Geçen yıl, bir önceki sene |
Bıldik |
Domatesin küçüğü |
Bılhik |
Olgunlaşmış meyve, çürümeye dönmüş meyve |
Bıttik |
Kadınların cinsellik organı |
Bızdik |
Sivri |
Bızik |
Küçük abdes, (Kadınlar için) |
Bi tevür |
Bir türlü |
Bibi |
Babanın kız kardeşi, hala |
Bicimcik |
Bir parça |
Bipırtik |
Bir parça |
Bitike |
Bir parça |
Bocik |
Böcek, haşarat |
Boççik |
Kuyruk sokumu |
Boğik |
Boğucu meyva(ayva) |
Boran, Baran |
Su arkı |
Borani |
Yoğurt ve Semizotundan yapılan soğuk meze |
Boynik |
Boynu eğri duran |
Boz Tevek |
Bir üzüm çeşidi |
Bozik |
Boz renkli |
Bozoğun |
Meşe Ağacı Çeşidi |
Bö |
Solifugae
türü, zehirsiz et obur örümcek |
Bön |
Aptalımsı |
Bukağı |
Hayvanların burnua takılan Kelepçe (rahat
durmaları için), ayaklara da konur |
Bumbar |
Hayvanların Kalın Barsağı ve yemeği |
Burç |
Ağacın ince taze yeşil dalları |
Burçak, Borçak |
Bir çeşit bitki, Kışın ateş tutuşturmakta
kullanılır |
Buymak |
Üşümek |
Bügelek, Büyelek |
Büyük sinek, hayvanların sağa sola delice
koşuşturması (Bügelek tuttu) |
Bük |
Viraj, dönemeç |
Büryan |
Özellikle düğünlerde yapılan bir çeşit et
yemeği |
Cadu |
Cadı, Büyücü Kadın, geçimsiz kadın |
Cağ |
Örgü yapılan demir çubuk, parmaklık, çit,
Kalın uzun tahta çubuk |
Camuş |
Manda |
Canavar |
Kurt |
Cecim |
Bir çeşit kilim |
Ceplik |
Cep için kullanılan bez |
Cıbıl |
Yoksul, beş parasız, çulsuz. Çıplak |
Cıggır, cıgır |
Gıcır, gıcır, temiz. Parlamak |
Cıgızlamak |
Oyun bozanlık etmek |
Cığız |
Geçimsiz |
Cıkkırik |
Neşeli, şen |
Cılga |
İnce patika yolu |
Cılız |
Zayıf |
Cıngırik |
Küçük çıngırak. Aydınlık, berrak |
Cıngır |
Gümüş takı, ufak yapraklı |
Cıngırayaz |
Gece bulutsuz gökyüzü, çok soğuk gece |
Cınik |
Geçimsiz, oyunlarda sorun çıkaran, cınayan |
Cırıt atmak |
Koşarak uzaklaşmak, Nednesiz hızlı hızlı
dolaşmak |
Cırik |
Küçük abdes, erkekler için |
Cırtik |
Birazcık |
Cıs-Cıngır |
Berrak aydınlık |
Cıttik |
Çifte |
Cıvırik |
Çok konuşan, ince sesli |
Cızı |
Ağustos böceği |
Cızırik |
Çocuklara ağaçtan yapılan oyuncak. İki
tarafına binilir ve dönderilir |
Cızik, Cısik |
Küçük ateş (Tutuşturmaya yarar) |
Cızlavut |
Lastik ayakkabı biçimi |
Cicik |
Meme |
Cimcik |
Çimdik |
Cimcikleme |
Çimdik atma |
Cögert |
Köşe |
Cöğüz |
Ceviz |
Cucug |
Kanatlıların yavrusu,
civciv, keklik yavrusu |
Culbant |
|
Culfacuk |
Orta Boy Örümcek |
Cumla |
Bir yer adı |
Çağa |
Küçük çocuk |
Çalhama |
Ayran |
Çantik |
Küçük çanta, torba |
Çaput |
Paçavra, Bez parçası |
Çar |
Çarşaf |
Çarh |
Eski evlerde banyo yapılan yer |
Çarpım |
Duvarı boyamada kullanılan sulu, killi toprak |
Çaşur, Çaşır |
Bir çeşit bitki, Hayvan yemi olarak kullanılır |
Çatal |
Harman aleti |
Çayangaz |
Yengeç |
Çayır |
Otluk alan |
Çebiç, Çebiş |
Henüz doğurmamış keçi |
Çece |
Abi |
Çeçil |
Etrafa serpilmiş malzeme |
Çeçillemek |
Karıştırmak, etrafa dağıtmak |
Çedik |
Çocuk ayakkabısı |
Çekçekü |
Çekirge |
Çelem |
Bir armut türü |
Çemçe |
Kepçe |
Çemkürmek |
Laübali bir şekilde karşı gelme |
Çeper |
Bahçe etrafına konan çalı çırpı |
Çerçi |
Gezici bakkal |
Çerik-Çürük |
Çok olgunlaşmış, çürümüş, işe yaramaz |
Çermik |
Ilıca, kaplıca |
Çıpır |
İnce küçük kuru ağaç |
Çıra, İdare |
Eskiden aydınlanma için kullanılan eşya |
Çırakbalıh |
Çıra konulan yer |
Çırmar |
Sulama suyunun tarlada serbest bırakılması,
ince su arkı |
Çırtma |
Sebzeleri incecik doğramak |
Çıtırik |
Gevrek |
Çıynak, Cırnak |
Tırnak |
Çıyrık |
İp bükme aleti |
Çigit |
Çekirdek |
Çilgodik |
Bir çeşit ot, tere otuna benzer |
Çimil |
Küçük sinek |
Çimmek, Çümmek |
Yıkanmak |
Çit |
Parmaklık |
Çor |
Hastalık, ya da cinli kimse |
Çorçor, Corcor |
Ötmek, çok konuşmak |
Çuşik |
Eşşek |
Çümmek |
Yıkanmak |
Çüşük |
Meyvenin yenmeyen kısmı |
Dadah |
Süt, Çocuk Yemeği, |
Daddik |
Yatmak, |
Dadik |
Ekşimeye yüz tutmuş, tadı değişmiş |
Dağun |
Çekirdekli küçük bir meyve ve Ağacı |
Dam |
Binaların düz toprak çatısı |
Daş |
Taş |
Datlik |
Ekşimeye yüz tutmuş, tadı değişmiş |
Davar |
Keçi, Koyun sürüsü |
Davşan |
Tavşan |
Daz |
Çıplak |
Dehre |
Ağaç budamaya yarayan orak şeklinde bir alet |
Dek etmek |
Yalan söyleme, Numara yapmak (insanları
kandırmak için) |
Delecen |
Ağaçkakan |
Delik Taş |
Banyo yapılan yerde bulunan su deşerjının
sağlandığı bölge |
Delme |
Ceket altından giyilen yelek |
Denk |
Yük |
Densiz, densüz |
Usulüne göre davranmayan, sulu, şımarık |
Deveme |
Topaç |
Devlik |
Belli bir dönem için yapılan tedarik |
Deyha |
İste orada |
Deyin |
Sincap |
Deynek |
Odun, Çubuk, Sopa |
Dıggırik |
Gergin, sinirli |
Dılısım |
Tılsım, Büyü |
Dımbılik |
Şişkin, fazla yemekten karnı şişmiş, davulun
küçüğü |
Dıngılik |
Ağacın en tepesi, en tepe |
Dibek |
Havan |
Didmek |
Karıştırmak, yünü açmak |
Dilki Boğan |
Bir üzüm çeşidi |
Dink |
Bulgur yapılan değirmen taşı ve sistemi |
Dodik |
Ayak uçları, Koyun, Keçi, İnek Ayağı |
Dokuz Oturan |
Domdom kurşunu |
Doluhmak |
Ağlayacak duruma gelmek |
Don |
Hayvanların deri rengi (Kırmızı donlu at) |
Durdur |
Pekmez |
Duvak |
Gelin duvağı, çuvala benzer |
Düğe, Düge |
Doğurmamış inek |
Düğür |
Çiğ köftelik ince bulgur |
Ecük cücük |
Ufak tefek biçimsiz şeyler, ezilmiş şeyler |
Egeyik |
Üveyik Kuşu |
Egiş |
Hamur kesme aleti, Ateş çekmeye yarayan araç |
Eğrice |
Helikopter sineği |
Eke |
Çok bilen, çok konuşan |
Ekşili Ekmek |
Mayalı bir tür ekmek çeşidi |
El Tası |
İçinde bulaşık yıkanan kap |
El Bezi |
Peçete olarak kullanılan bez |
Elekçi |
Çingene |
Emegeçmek |
Yararlı olmak |
Emi, Emü |
Amca |
Emice |
Arkadaş, dost, amca |
Enik, Enük |
Hayvan yavrusu |
Entari |
Hanımların giysisi |
Ervane |
Büyük (Ervane gibi ev) |
Essah |
Gerçek |
Esvap, Esbab |
Çamaşır |
Eşgere, Aşgere |
Aşık, Aşikar, açık açık konuşmak |
Eşgın |
Asmanın yeni filizleri |
Eşinmek |
Hayvanların toprağa yatarak tepinmeleri |
Evermek |
Evlendirmek |
Evlek |
Tarlanın küçük bir bölümü |
Farşa |
Edepsiz Kadın |
Fenikmek |
Yorgunluk, halsizlik hali, (Feniktim Halim
kalmadı gibi) |
Ferik |
Küçük tavuk |
Fıldırik, Fırfılik, Fırfırik |
Dönen, döndürücü, güvenilmez kişi, dedikoducu |
Fırdaleyin |
Çepeçevre |
Fır-Fışkı |
Pislik, kötü söz |
Fısik |
Çürümüş, işi geçmiş |
Fışkı |
Hayvan gübresi, pislik |
Fıştik |
|
Fistan |
Bir çeşit giysi |
Foturaf |
Fotoğraf |
Fölt |
Küçük tüfek |
Frik, Frikleşmiş |
Tatlı, İyice olmuş dut, İyice olgunlaşmış ekin |
Gabala |
Götürü işi |
Gaçik |
Başa konulan takke |
Gada |
Büyük ağabey |
Gaga |
Çocuklar için kullanılan yiyecek |
Gah |
Meyvelerin dilimlendikten sonra kurutulmuş
hali |
Gakka |
Yumurta |
Gamundu |
|
Garsuk |
Karın Etleri |
Gavar |
Suyu birkaç kola bölerek dağıtan ark |
Gavur Başı |
Bir çeşit dikenli bitki |
Gavut |
Unun kavrulmuş hali |
Gaybana |
Kötü bir hayvan |
Gaygana |
Yumurtadan, Hamurdan yapılan yiyecek |
Gayhı |
Kızak |
Gayış |
Kemer |
Gayle |
Dert, sıkıntı |
Gayser |
Parça, kısım |
Gazel |
Sonbaharda dökülen ağaç yaprakları |
Gece Kuşu |
Baykuş |
Gedek |
Manda yavrusu |
Gedik |
Zirvelerin geçit yerleri |
Gejgere |
Hayvan gübresi taşımaya yarayan kasa |
Gelin Boğan |
Bir çekirge türü |
Gelincik |
Bitki ve Hayvan Çeşidi |
Gendüme |
Dibekte dövülmüş buğday |
Gene |
Kene |
Gı |
Bayanlara söylenen nida sesi (Nediysin gı?) |
Gıcır |
Yeni |
Gıcıt |
Küçük öküz arabası |
Gıdılıç |
Serçe parmağı |
Gıdik |
Keçi, Koyun yavrusu |
Gıggılik |
Ağacın en yüksek yeri, tepenin en ucu |
Gıgırt |
Kancalı odun, omuzluk |
Gıgirik |
Toplu, çömelmeden oturan |
Gıldır-Gıcik |
Abur cubur |
Gıldırik |
Yuvarlak |
Gıldırlamak |
Yuvarlamak |
Gılik |
Keçi, Koyun, Tavşan Pisliği (Pisliği küçük ve
yuvarlak olan hayvanlar için) |
Gılla |
Gelincik çiçeği |
Gılle |
Nohut, Leblebi |
Gınıhmak |
Arzulamak |
Gınnap |
Ketenden yapılan sağlam ip |
Gırevi |
Çiğ, kırağı |
Gırgıt |
Cimri |
Gırikmek |
Kabuğuna çekilmek |
Gıristik |
Bez parçasından yapılan mum |
Gırnata |
Klarnet |
Gıtgırt |
Beyaz kuyruklu, sürekli kuyruk sallayan küçük
kuş |
Gıtmır |
Cimri |
Gıyıh |
Yorgan İğnesi |
Gıyılı |
Tepsi |
Gız |
Kız |
Gızıl |
Kızıl renkli, Kıskanç, hain |
Gızıl Atım |
Bir üzüm çeşidi |
Gızıllanma |
Bir şeyi çok arzu etme, kıskançlık, kötülük
düşünmeye başlama |
Gızırik |
Kızarmış |
Gidik |
Keçi, koyun yavrusu |
Gilevlemek |
Bileylemek |
Gobal |
Değnek |
Gobça |
Düğme |
Gocik |
Mont |
Goç |
Ekim Ayı |
God |
Ölçü birimi |
Goddik, gottik |
Kısa boylu. Eşşeğin arka tarafı, kuyruk kısmı |
Godik |
Olbeden küçük tahıl ölçüsü |
Goggolez |
Çınar ağacının meyvesi |
Gogles |
Salyangoz, sümüklü böcek |
Gogoş |
Bir kertenkele çeşidi, Yeşil renkli ve iri
olur |
Gogovu |
Büyük bir sinek türü, Hayvanların kanını emer |
Golçah |
Kolçak |
Goldik |
Kuyruğu kesilmiş hayvan |
Gollez |
Çınar Meyvesi, küçük erkek çocukların hayaları |
Golot |
Yağlı Kete |
Gor |
Ata, Cet |
Goralmak |
Böbürlenmek, Kendini çok önemli görmek (Gorum
gorum goraliysin gine nolu) |
Gorbagor |
Sütü bozuk |
Goşdik |
Katı üzüm Artığı |
Goşgoz |
Tarla Yemişi |
Gögercin |
Güvercin |
Gögerti |
Baharda otların yeşermesi |
Gön |
Deri |
Görem |
Güya |
Göresmek |
Özlemek (Yine göresim gelsi seni) |
Götürge |
Değirmen taşını kaldıran manila |
Gövnemek |
Fazlaca Kızarmış olan hali |
Göze |
Kaynak Suyunun aktığı yer |
Gudu |
Küçük çukur |
Gugul |
Başlık, bere |
Gulk |
Kuluçkaya yatan tavuk |
Gumbik |
Yumruk |
Gurbet |
Büyük şehir |
Gurçik |
Böbrek |
Gurt |
Kulukçaya yatan tavuk |
Gurut |
Kurutulmuş yoğurt |
Gusik |
Köpek Yavrusu |
Guşene |
Tencerenin Büyüğü |
Guzzik |
Kambur, normaldan farklı olan |
Gücük |
Şubat ayı |
Güğüm |
Bakır su kabı |
Gül Burnu |
Kuş burnu bitkisi |
Güllap |
Menteşe |
Güman |
Umut, Umutla bekleyiş |
Günnükçü |
Yevmiyeyle çalışan |
Güvegi, Güveyi |
Damat |
Güz |
Sonbahar |
Güzelcenem |
Güzelce |
Hab |
Süt imecesi, komşular arasında süt dağıtımı |
Habcı |
Süt dağıtımına katılan her birey |
Haçan |
Madem ki |
Hahut |
Güvensiz, eski ve çürük |
Hala |
Annenin kız kardeşi, Teyze |
Halastar |
Bakır kova |
Halbur |
Bir tür elek |
Halbuysam |
Halbuki |
Halçik |
Ana dallardan çıkan küçük dal |
Hallik-Hullik |
İnşaatta taş duvar arasına konulan ufak
taşlar. Düz eğri vs |
Haltek |
Gevşek |
Hamma |
Yenge |
Hanım Ahı |
Kadınların Baş Örtüsü altına giydikleri örtü |
Harar |
Kıl Çuval |
Harh |
Kanal |
Harhulik |
Aluç meyvasına benzer bir tür meyva ve ağacı |
Harmutlamak |
Ilık hale getirmek |
Hasek |
Olgunlaşmamış, Olmamış, bitkin, yorgun |
Hasılat Bahçesi |
Sebze Bahçesi |
Haste |
Hasta |
Haşa |
Büyük çuval |
Haşıl |
Yerel bir yemek |
Hatun Parmağı |
Bir çeşit üzüm |
Havul |
Evlere ilk girildiğindeki geniş mekan |
Hayf |
Öç, intikam |
Hayıflanmak |
Üzülmek, kıskanmak |
Hazan |
Sonbahar ve dökülen sarı yapraklar |
Hazlovuç |
Karasabanın çamurlarını temizlemek için
kullanılan küçük kürek |
Hedik |
Pişirilmiş diş buğdayı |
Helke |
Kova |
Henek |
Şaka, yarenlik |
Herif |
Erkekler için kullanılan bir söz |
Herk |
Sürülmüş, ekilmemiş tarla |
Herslenmek |
Kızıp bağırmak |
Hessi |
Dişbudak Ağacı |
Hezan |
Kalas, yontulmamış |
Hıdik |
Şüphe, Zan |
Hıla |
Sofra Bezi |
Hılga |
Hılga yola düş te gel gibi |
Hıllik |
Eski |
Hındik |
Sümük |
Hınısı |
Yayık yaymaya yarayan topraktan yapılmış büyük
küp |
Hırankeşan |
Kavga gürültü |
Hırçik |
Eski, Püskü |
Hırik |
İşe yaramaz, Çok eski ayakkabı |
Hırtlik, Hırtlah |
Boğaz |
Hışır |
Kırık, dökük |
Hışırik |
Kuru şeyler |
Hışik |
Kurutulmuş yeşil fasulye |
Hızanlık etmek |
Aç gözlülük etmek |
Hızma |
Buruna takılan bir çeşit süs |
Hibılik |
Kabus |
Hidit |
Sakaya benzer, sürüler halinde dolaşan küçük
bir kuş türü |
Hizan |
Nekes |
Hoho |
Canavar, hortlak(çocuk için) |
Horata |
Şaka |
Horata Etmek |
Şaka etmek |
Horik |
Baca |
Hort Delik |
|